SPOR ve AİLELER
27 Aralık 2018, PerşembeSevgili Çocuklar, Değerli Gençler ve Toplumun Mihenk Taşları Anne ve Babalar;
Cumhuriyet tarihimizin kuruluşundan bu yana sürekli değiştirilen ve istikrar yakalayamayan eğitim müfredatı çocuklarımızı ve gençlerimizi bir yarış attı gibi uzun ve yorucu bir maratona sokmaktadır. İlk okuldan itibaren başlayan dershane, etüt ve yan destekler, bilgisayar ve internet artı yeni edinilen alışkanlıklar çocuklarımızı sokaklardan uzaklaştırmakta ve adeta asosyal birer birey olarak yetişmelerine neden olmaktadır. Her ne kadar sosyal aktivite adı altında haftanın bir iki saati yapılan sadeleştirilmiş egzersiz ve sanatsal faaliyetler yapılsa da bu maalesef çok yetersiz kalmaktadır.
Buda yetişen neslin beden olarak zayıf yetişmesine sebep olmaktadır ki "sağlam kafa sağlam vücut" tezinin anlam kaybetmesine neden olmaktadır. Haliyle bu koşu maratonundan geri kalır korkusu ile çocuklarını her hangi bir sosyal aktivite daha da önemlisi beden eğitimi ve sporsal faaliyetlere göndermeyen aileler çocuklarına farkında olmadan en büyük kötülüğü yapmaktadırlar.
Spor ya da sosyal aktivite ile uğraşan nesillerin daha verimli ve daha üretken oldukları bilimsel verilerle ortaya konulmaktadır. Okullarımızda verilen ve haftada bir saat seçmeli ders olarak sunulan beden eğitimi, çocuklarımıza hiç bir şey kazandırmadığı gibi çalışmayan vücutta yapılan ani yüklenmeler sakatlanmalara sebep olabilmektedir. İşte tamda bu noktada Türkiye Gençlik Kulüpler Konfederasyonu olarak diyoruz ki; Spor boş bir zaman dilimini doldurma aracı yada gelip geçici bir aktivite olarak değil, "Yemek Yemek Su İçmek Gibi Günlük Yaşamın Vazgeçilmez Bir Parçası Haline Gelmelidir” tezini savunuyor ve bunu yaygınlaştırmak için yedi bölgede çalışmalar yürütüyoruz.
Son yıllarda hükümet politikaları ile Spora yapılan yatırımlar, tesisleşme, gençlik merkezleri ve açılan farklı aktivite alanları çocuklarımıza bir çok fırsat oluşturmuştur. Ancak ailelerinde bu konuda daha bilinçli olmaları ve çocuklarını sosyal ve sporsal aktivite açısından teşvik etmelidirler. Çünkü gelecekte, Bayrağımızı dünyanın dört bir yanında dalgalandıran yeni nesil sporcular kendi çocukları olabilir. Sadece inanmanız ve bunun için zaman ayırmanız gerekiyor.
Spor her ne kadar toplum verimliliğini arttırmadaki rolü çok büyükse aynı zamanda ciddi bir endüstri dalı. Toplumda saygı ve sevginin artmasından, kötü alışkanlıkların azalmasına, motorlu taşıtların azalmasından, çevre kirliliğinin aza indirgenmesine, yeni iş sahalarının oluşmasından, bir çok spor adamı yönetici ve eğitmenlerin yetişmesine ve istihdam edilmesine kadar, sporla ilgili malzeme ve hizmetlerin daha geniş pazara ulaştırılmasına kadar birbirinden farklı onlarca kalem saymak mümkün.
Ve son olarak Sevgili gençler ve değerli aileler, lütfen çocuğunuzu ve toplumumuzun geleceğini düşünün. Yaşanabilir bir dünya ancak saygılı, bilinçli, çevik ve akıllı insanlarla devamlılığını sürdürebilir. Bir Hamza Yerlikaya, Bir Naim Süleymanoğlu, Bir Kenan Sofuoğlu, Bir Servet Tazegül, Bir Gamze Bulut yada Bir Nur Tatar olmak elbette kolay değil ama yenilerini ve daha iyilerini yetiştirmek bizim elimizde. Bunun için inanmak, zaman ayırmak ve çok çalışmak yeterli...
Güngör DOĞANAY
TGKK Spordan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı
Spor Yöneticisi, Türkiye Gençlik ve Spor Fed. Başk.
Capoeira Gençlik ve Spor Kulübü Derneği Başkanı