BİR SEKTÖR DÜŞÜNÜN ADI FUTBOL !!!
27 Aralık 2018, PerşembeŞöyle bir hafızamızı yoklayalım;
80 milyona yakın nüfus ilk, orta, lise ve üniversite ile birlikte 24 milyon öğrenci ve yaklaşık 6 milyon lisanslı sporcu…
Şimdi bunları neden yazdım ve başlıkla alakası ne ? izninizle hemen açıklayayım;
Ülkemizde farklı branşlarda Gençlik Spor Genel Müdürlüğü kontrolünde faaliyet gösteren 60 farklı ulusal federasyon, 4 GSGM’ye bağlı federasyon, Paralimpik ve özel yürütülen federasyonlar, onbinlerce spor kulübü dernek ve tüm bu kurumlar altında yürütülmeye çalışılan 120’ye yakın farklı branş. Tüm bu saydıklarımızı ister alt alta, ister yan yana, ister üst üst üste istersenizde farklı bir yuvarlama metodu ile toplayın, Futbol denen sektörün yanna bile yaklaşamıyor.
Dedik ya Koca SEKTÖR !
Hazır beyin cimnastiğine başlamışken devam edelim izniniz ile;
Bir kaç yıl önce başlayan atılım ile tüm illere değişik adlar altında stadyumlar yapılmaya başlandı bir çoğu tamamlandı ve tamamlanmaya devam ediyor. Öyle üç beş milyon da değil 30 ila 60 Milyon TL arasında her biri. Yatırım büyük de ortada bir hesap hatası var gibi geliyor bana. Neden mi ? Ortalama merkezi 500 Bin olan herhangi bir ilimizin futbol takımı eğer Süper ligde ise izleyicisi 5 ila 10 bin arası 1. Lig yada daha aşağılarda ise aktif izleyici bir kaç binlerle sınırlı. Bunun yanında yapılan stadyumun minimum izleyici kapasitesi 30 ile 40 bin arası. Harcanan para 30 ila 60 milyon arası. Aktif kullanılan zamanlar 15 günde sadece bir gün ! Bakımı, Elektriği, suyu, işçisi, gideri vesaire vesaire… ve Tüm bunun adı “SPOR”a yatırım ! (Bunu "Spora" değilde "Kapitalizme" Yatırım diye değiştirin bence)
Peki ya geri kalan yüzden fazla branş için ne yapılıyor ? Adına kompleks dedikleri yine milyon liralık büyük ucube kütleleri şehrin dışına dikip yine futbol denen sektörü hemen yanına, Basketbol yada Voleybol branşlarını da o kompleksin tam ortasına kocaman bir şekilde dikiyorlar. Peki olimpiyatlarda madalya kazandığımız asıl branşlar nerede ? El-Cevap; Merdiven altında, kıyıda köşede dar ve atıl durumda havasız alanlarda…
Okullarımızın hala %80’i fiziksel yetersizlik yüzünden aktivitesiz halde. Bu iş okulda başlamaz ise nerede başlayacak.? Okullarda spor kulüpleri kuruldu, ama malzeme yok. Kulüpler kuruldu ancak öğretmen yok. Malzeme bulundu ancak çalışacak salon yok. Salon bulundu ancak çocukların giderlerini karşılayacak yada müsabakaya getirecek ödenek yok. Hepsi bir yana haftada iki saat beden eğitimi ile güçlü nesiller yetiştireceğiz…
Rahmetli N. Erbakan derdi, Bu çuval delik yama yapsan da tutmaz. O nedenle çuvalı değişmek gerek.
"Olimpiyatlar Masa Tenisinde Altın Madalya Alan Engelli Sporcumuz Ünlü Bir Futbolcunun Aldığı Lüks Marka Araç Kadar Konuşulmuyor ve Basında Yer Almıyorsa" Sorun Büyük Demektir...
Bırakın milyon liralık kütleleri şehirlerin göbeğine dikmeyi, asıl olan geleceğin bireylerine yatırım yapın. Futbol denen sektörün kasasına yeterince hizmet edildi biraz da geleceğimize yatırım yapalım…
Bizler bir avuçta olsak gücümüzün son noktasına kadar bilinçili ve realist sporcu, antrenör ve spor adamı değiştirmeye devam edeceğiz. Dün olduğu gibi bugünde gerekirse cebimizden harcayıp devam etiği yere kadar gidecek.
" Bir çiçekle bahar olmaz ama her bahar bir çiçekle başlar"
Umudumuzu Hiç Yitirmedik...
Karof...